Claros Antik Kenti (Menderes,İzmir)

Merhabalar;

Bugün gezi rotamızda Claros Antik Kentini tanıtıyor olacağız.İzmir Menderes’ten Kuşadasına ilerlerken Ahmetli Beldesi yakınlarında bulunan bu antik yerleşim aslında zamanında bir bilicilik merkezi olarak Kolophona bağlı bir yerleşim yeriymiş.(bugün Menderes Değirmendere’de bulunan antik kent)

(Didim Apollon Tapınağıda bu anlamda zamanında bir bilicilik merkezi idi,Millet antik kentine kutsal bir yol ile bağlanıyordu)

Claros sözcüğü Hellen dilinde “kısmet çekimi” veya “arazi” anlamına gelirse de Bilge Umar, asıl kökeninin Luwi dilindeki “kıyı” veya “iskele” olan “Kalara” dan geldiğini belirtir.

Claros’un MÖ.7 ve 6 yy. başında Kolophon’un baş tanrısı Apollo adına inşa ettiği sanılmaktadır.Dor uslübu ile yapılmış olan Apollo Tapınağı gizli güçlere sahip kahinleri ile dünyaca ünlüydü.Apollo Tapınağı’na giden iki taraflı sütunlar ve heykellerle dolu bir kutsal yol bulunuyordu.Burada kâhine danışmaya gidenlerin yazdıkları kitabeler,isimleri bulunmuştur.

Claros düzlük bir vadide kurulmuştu bunun amacı kutsal su kaynağına ve ormana yakın olmasıdır,şöyleki Apollon’un bilicileri mabedin altında bir mağaraya veya yer altı odasına girerek oradaki kutsal suyu içerler ve sonra bu rahipler sorulan soruları Apollon’un cevapladığını söyleyerek soruyu sorana, çoğu kez yoruma çok açık, biraz da anlaşılmaz bir dil ve şiirsel bir ifade ile cevap verirlermiş.

1890 yıllarında başlayan  çalışmalar çeşitli zamanlarda devam etmiştir.1905 yılında Th.Macridy ile Charles Pıcard adlı iki araştırmacı, Claros’un Kolophonun yakınında olabileceğini düşünmüş ve  vadiyi araştırmaya karar vermişler.Çalışmalarını sürdürürken bir yandan da köylülerle konuşuyor, onlardan bilgi topluyorlardı.Bir köylü saban demirinin sürekli bir taşa takıldığını, tarlasını sürerken kendine engel olan bu taşı bir türlü kaldıramadığını onlara söyler.Bu ilginç haberden yararlanan Th.Macridy köylünün söylediği yerde hemen bir sondaj yapmış ve yivli bir sütunun üst kısmı ortaya çıkmıştır.Bu yivli sütunun olduğu yerde kazı alanını daha da genişlettiler.Bulunan bu sütunun Apollon Mabedinin anıtsal girişine ait olduğunu anlamakta gecikmezler böylece kayıp Claros bulunmuş olur.

Sonrasında 1950-1961 çalışmaları Fransızlar tarafından devam ettirilmiştir.Kalıntılar yüzlerce yıldır çevredeki nehrin getirdiği alüvyonlarla yaklaşık 4-5 mt alt kısımda kalmıştır,bu yüzden kazılar oldukça maliyetli bir hal almaya başlamıştır.

1990 yıllarında  Lafarge bünyesinde olan Aslan Çimento kazılara sponsor olmuş,sadece maddi olarak restarasyon çalışmalarına ek olarak bir laboratuar araştırma ekibi ayırmıştır. Çalışmalarda Apollon, Artemis ve Leto heykellerini restore etmek,onların kalıplarını çıkarmak ve yeniden tasarımını yapmak teknolojik yönden oldukça güç bir iştir.Bununla beraber Lafarge firmasının ürettiği en yeni maddelerin yardımıyla üçlü heykel  grubunun aynı boyutlarda onarımı ile kopyalanması,yeniden hayat bulması dünya çapında büyük bir olay olmuştur.

Yapılan bu heykeller Istanbul Aya Irini Kilisesinde 1994 yılında sergilenmiştir.

Kopya heykeller ayrıca ören yerindede görülebilir.

İlginç hikayesi olan ve nispeten iyi  korunmuş olan  bu antik kent sizzler tarafından  keşfedilmeyi bekliyor.

Selamlar

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Sitedeki yazılar kopyalanamaz !
Gezerek Yiyelim